🏏 Işcisin Sen Işci Kal Şarkısı Sözleri

MuratBoz Janti Şarkı Sözü. Gözü karaydı siyahtan kömürdü. Silahdı vururdu, delerdi tek bakışta. Yürüyünce saatler dururdu. Zamanmış mekanmış dünya kimin umrunda. Ah be gülüm. Sana benden nasıl janti bir yar olur. Sen beni ittin, bilemezsin kendimden geçtim. Gelemem kendime yar, gelemem kolay kolay. snowflake(@snow_flake_queen) adlı kişiden TikTok videosu: "işçisin sen işçi kal #filmcilik #seton #setonline #filmciliq". #setonline | #FILMCILIQ. Tamirci Çırağı. BarbiePopstar Here I am şarkısı (Burdayım) Türkçe ve ingilizce Sözleri ben küçükken sırf zevk için gizli kalan sözler yazdım ama 1. Namus Belası (1974 – Söz-Müzik: Cem Karaca) Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur. Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur. Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur. Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim. 2. Bu Son Olsun (1969 – Söz: Meriç Başaran, Müzik: Mehmet Soyarslan) Bugün sen çok gençsin Teoman ın yorumunda ilk defa tamirci çırağının sesiyle,burukluğuyla,hayal kırıklığı veGönül yarasıyla dinlemiş oldum bu efsaneyi"DURDU ZAMAN DURDU DÜNYA" derken zamanın gerçektende durması ve nefeslerin tutulmasıCem Baba da daha ziyade Tamirci Ustası nın öfkesi, hiddet Geçmişe sitemi vardıAklımda kalan hep Cem Baba nın "İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL Ata Demirer - Sabır Şarkısı, Sözleri hakkında yazıdır. Günlük Haftalık Aylık. Biraz kişisel, biraz Php, biraz mysql, biraz phpnuke, biraz wordpress, biraz internet, biraz yazılım, biraz sen, biraz ben ve git gide artan birazlar.. Ayağındauzun etek dalga saçları. G#m F# E D#m. Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları. D#m G#m D#m. Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi. G#m F# E D#m. Cildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptı. D#m G#m D#m. Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız. Emre Aydın Şarkı Sözleri - Hoşçakal : Sen hiç görmedin Su vermeye benzedik Plastik çiçeklere Hiç görmedin Sen hiç görmedin Dans ettik durmadan Kırık camlar üstünde Sen öyle sana 9. Sen De Başını Alıp Gitme (1989 – Söz: Cem Karaca, Müzik: Nil Burak) Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi. Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. Sende başını alıp gitme ne olur. 10. Obur Dunya (1973 – Söz-Müzik: Muhlis Akarsu) Karnı büyük obur dünya. Performansı sosyal medyayı salladı - Dailymotion Video. Tam ekran izle. 2 yıl önce. İmam 'Tamirci Çırağı'nı söyledi! Performansı sosyal medyayı salladı. HaberGlobal.com.tr. Takip et. Konyalı Camii'nin imamı Mehmet Çetin, Cem Karaca'nın çok beğenilen şarkısı 'Tamirci Çırağı'nı söyledi. Ses benzerliğiyle de dikkat Okunma 830. Sadece Pendik’te on binlerce işsizin olduğu tahmin ediliyor. İşi olanların da işten çıkarılma riski her zaman var. Sıradan bir iş bulabilmenin dahi güçleştiği insanların birer birer işten çıkarıldığı günümüzde, Cem Karaca’nın ‘İşçisin sen işçi kal!’ sözleri artık bir isyanı değil; olsa Bir şarkı ya da şiir döneminin heyecanını, yönlendirilmiş, sonucuna fazla erken varılmış pek çok bilimsel yazıdan iyi anlatır. Bu şarkı, “geçiş dönemi”nin marşı; bunu 6 yıldır yaşananlardan sonra görmek daha kolay. Oğul Bush Irak’a silah zoruyla demokrasi götürürken dünyaya da özgürlükten böyle bahsediyordu. nQSF. Efsane sanatçımız Cem Karaca'nın Tamirci Çırağı şarkısının şarkı sözlerini sizlerle paylaşıyorum. Cem Karaca - Tamirci Çırağı Şarkı Sözleri Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanarÜmit gönlumun ekmeği kumar ha kumar kumar Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnaklarınerelere gizlesin şu avucun nasırlarıOtomobili tamire geldi dun bizim tamirhaneyeGörür görmez vurularak başladım ben sevmeyeAyağında uzun etek dalga dalga saçlarıUstam seslendı uzaktan oğlum al takımlarıBir romanda okumuştum buna benzer bir seyiKilli parlak kağıt kaplı pahalı bır kıtaptıNe olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kızYine böyle bir durumda tamirci cırağınaUstama dedim ki bugün giymeyim tulumlarıArkası puslu aynamda taradım saclarımıGelecekti bugün geri arabayı almayaO romandaki hayali belki gercek yapmayaDurdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan Öylece bakakaldım gözümü ayırmadanArabanın kapısını açtım açtım girsin içeriKalktı hilal kaşları sordu kim bu serseriÇekti gitti arabayla eksozuna boguldumGözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır dogruldumUstam geldı sırtıma vurdu unut dedı romanlarıİşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları Cem Karaca Tamirci Çırağı YouTube Yabancı marşlar, zaman zaman onu tamamlıyor. "Hayat denilen kavgaya girdik / Çelik adımlarla yürüyoruz" dizeleriyle başlayan “Avusturya İşçi Marşı”, “Bandiera Rosa” olarak bilinen “İtalyan İşçi Marşı”, İtalyan partizan türküsü “Çav Bella”, Şili dolaylarından gelen “Venseremos” ve “El Pueblo Unido Jamás Será Vencido” bunlara örnek... Farklı dönemlerde farklı isimlerce Türkçeleştirilen bu marşlar, ilk kez, 1974 yılında Almanya’da yayımlanan İşçi Şarkı ve Marşları başlıklı albümde bir araya getirildi. Avrupa Türkiyeli Toplumcular Federasyonu bünyesinde kurulan ATTF İşçi Korosu tarafından yapılan bu albümün müzik yönetmeni, o dönem politik sebeplerle M. Erdemir adını kullanan Tahsin İncirci. Bu bahiste, 1997 yılında yayımlanan Grup Yorum albümü Marşlarımız’ı anmak elzem. Sözü uzatmayayım, örneklere geçeyim. Benimki, küçük bir seçme. Almanya bahsine, grevlere, maden işçilerinden söz eden şarkılara değinmedim, zira onlar başlı başına birer yazı konusu. "İşçi Marşı" Yeni Türkü Selim Atakan’ın Can Yücel’in şiirinden bestelediği “İşçi Marşı”, 1979 yılında Ankara’da yayınlanan ilk Yeni Türkü albümü Buğdayın Türküsü’nde yer alıyor. Sadece bu albümle değil, aynı yıllarda yayınlanan Yeni Dünya Korosu imzalı Yeni Bir Dünya İçin başlıklı kaset aracılığıyla yayıldı, o dönemde mitinglerde söylendi "Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel Dumanı dağıtacak yıldız poyraz başladı Bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel Bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı" Şiir, 1977 yılında Taner Öngür tarafından bestelenmiş, Cem Karaca’nın Yoksulluk Kader Olamaz adlı albümünde kendine yer bulmuştu. Yıllar sonra Kutup Yıldızı, aynı şiiri farklı bir besteyle ve “Hava Döndü İşçiden Yana” adıyla yorumladı. Memleketin ilk “yerli” marşlarından. "Nereye Payidar" Timur Selçuk 1977 yılında yayınlanan Timur Selçuk albümü, işçi şarkılarından müteşekkil. Sanatçı, Nuran Atakır’ın piyanosu eşliğinde “1 Mayıs Marşı”ndan “Türkiye İşçi Sınıfına Selam”a uzanan bir repertuvarı seslendiriyor. Bunlar arasında AST tarafından sahnelenen Bilgesu Erenus imzalı Nereye Payidar oyunu için yapılmış şarkılar da var. Oyunla aynı adı taşıyan şarkının sözleri, Çiğdem Talu imzalı "Nereye payidar nereye Seninkiler direnişte Bir sen yoksun içlerinde Çıkmaz bu yol bir yere Nereye payidar nereye Gönlün yoksa ezilmeye Sen de katıl direnişe İşçilerle el ele..." "Tamirci Çırağı" Cem Karaca Roman gibi şarkı. Hikâyeyi öyle büyük bir gerçeklikle anlatıyor ki sonunda kahramanın hislerine ortak oluyorsunuz. Filmlerde, romanlarda karşılaştığımız aşk hikâyelerinden biri bu. Farklı sınıflara mensup iki bireyden biri diğerine vuruluyor ama aralarındaki uçurum buna engel. Kadın zengin. Erkek, arabasını getirdiği tamirhanenin çırağı. Gördüğü anda “ayağında uzun etek, dalga dalga saçları”yla gelen kıza vuruluyor. Böylesi bir hikâyeyi “cildi parlak kâğıt kaplı pahalı bir kitap”ta okumuş. Kızın arabasını almaya geleceği gün tulumunu giymiyor, “arkası kuşlu ayna”da saçını tarıyor, beklemeye başlıyor. Kız geliyor, bizim çırak arabanın kapısını açıyor ama hadise hiç ummadığı bir yönde gelişiyor "Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri? Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum..." Tam bu noktada ustası devreye giriyor "Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut’ dedi romanları’ İşçisin sen işçi kal, giy’ dedi tulumları’..." Cem Karaca’nın anlattığına göre yaşanmış bir hikâye bu. Yıllar sonra, “Kahya Yahya” adıyla devamını da yaptı ve büyük bir otelde kahyalık yapan, gelip giden kızlara gıptayla bakan bir kahramanın hikâyesini anlattı. "Şişli Meydanında Üç Kız” Ruhi Su Dostlar Korosu 1977 yılında yapılan kutlamalar, tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK tarafından Taksim Meydanı’nda düzenlenen mitinge 500 bin kişi katıldı. Alana giriş sürerken farklı noktalardan açılan ateş sonrası çıkan izdihamda resmî rakamlara göre 34 kişi hayatını kaybetti. Ruhi Su, aynı yıl yayınlanan albümü Sabahın Sahibi Var’da bu katliamdan söz etti "Şişli meydanında üç kız Biri Çiğdem biri Nergis Vuruldular güpegündüz Sorarlar bir gün sorarlar Sabahın bir sahibi var Sorarlar bir gün sorarlar Biter bu dertler acılar Sararlar bir gün sararlar Bin dokuz yüz yetmiş yedi Unutulmaz yılın adı 1 Mayıs bayramı idi Sorarlar bir gün sorarlar..." "İşçi Kız” Arif Kemal Bir dönem çok dinlenen Red Türküleri serisinin ikinci albümünde 1987 karşımıza çıkan bu şarkı, fabrikada çalışan bir başka Ayşe’yi anlatıyor. Bu kez mutlu sonla biten bir aşk hikâyesi bu. Nâzım Hikmet’in tütün işçileri üzerine yazdığı şiirden bestelenmiş. "Her akşam yorgun işten dönerken Görürdüm onu yolunda ben Düşürmüştü gönlüme bir sızı O üzüm gözlü işçi kızı Benimle aynı işte çalışan Genç kızın Ayşe’dir adı Çok darbe yedik biz patronlardan Nihayet bir gün grev patladı Ayşe’yle geçtik grevin başına Ayşe oldu kavga yoldaşı Biz işte o gün Ayşe yoldaşla Grev meydanında nişanlandık" "Kaportacı” Bulutsuzluk Özlemi Nejat Yavaşoğulları’nın "Tamirci Çırağı"na selam çaktığı şarkı. 1995 yılında yayınlanan Güneşimden Kaç başlıklı albümden. "Yaşı yaklaşık on yedi" olan, "kırık aynada saçını" tarayan "Kaportacı"yı anlatıyor "Sabah erken kalkar Kahvaltısız çıkar Mavi kartı cebinde Takılır körüklüye Dükkân kepengi gacırdar Simidini yer çay içer Tulumunu giyer yağlı yağlı Usta gelir N’aber lan’ der Çekiç sesleri Vurur kaportaya..." "Çalışan Çocuklar" Taner Öngür Taner Öngür, ilk solo albümü Alarm’da 1992, bütün zamanların en büyük dertlerinden biri olan çocuk işçilerin sorunlarına değinmiş. Şarkının sonunda çocukları çalıştıranlara sesleniyor "Arkadaş, bırak çocukları, bırak oynasınlar Umutlar beslesinler, sevinsinler Bırak ki geleceğimizi tazelesinler Baştan ölmüş insanlar Ne sana ne bana yarar getirir Bırak çocukları, çocuk gibi büyüsünler..." "İnsan Pazarı" Grup Yorum 1989 tarihli Cemo albümünde yer alan “İnsan Pazarı”, Güven Parkı’nda toplanan işçileri anlatan bir diğer şarkı. Sözleri Hasan Hüseyin’e ait şarkının kahramanları; Ayşe’ler, Fatma’lar, Güllü’ler, Hatçe’ler... Sözlerinde isyan barındıran şarkılardan "Açlığın dini olmaz Yoksulluğun vatanı Kör olasın kahpe devran" Cem Karaca tarafından 1974'te kurulan Dervişan, ikinci 45’likleri olan “Tamirci Çırağı / Nerdesin”i Şubat 1975’te yayımladı. Plağın A yüzünde yer alan Tamirci Çırağı, “İşçisin sen, işçi kal” söylemiyle grubun siyasi duruşunu açık olarak göstermekteydi. Cem Karaca'nın 1975 yılında dönemin siyasi iklimine uygun olarak kaleme aldığı ünlü "Tamirci Çırağı" isimli şarkısındaki çırağın fiyakalı-zengin-güzel kız hayalleri ile sınıf atlama isteğini; şarkı sonundaki ünlü "işçisin sen işçi kal" dizesi ile sonlandırdığı işçinin durumunu düşündüm. Her ne kadar "yahu neden işçi kalsın bırak genel müdür olsun adamcağız" demenizi duyar gibiyim. Bazılarının ise bu başlığın mesleğimizle ilgisi nedir sorusunu sorduğunu da işittim gibi... İşçi olmayı düşük bir sosyal statü olarak algılayacak bir sosyal ortamda, konuyu sınıfsal temelde irdelemek gerekiyor."İşçi" kavramında kastedilen kol veya zihin emeği ile hayatlarını kazanan kişilerin mensubu oldukları sosyal sınıfın bilincini taşımalarıdır."Sınıf atlama" mefhumu 12 Eylül sonrasında tüm topluma dayatılan "bireysel" kurtuluş yolu olarak sunulmuştur. Oysa 70'li yıllarda ancak sınıfına kenetlenerek, örgütlenerek veya dayanışarak elde edilebilecek kazanımı "kollektif" kurtuluş yolu olarak tanımlayabiliriz. Nitekim yıllar geçse de sınıf bilincinin korunması olgusu ve buna bağlı olarak sınıf çıkarlarının kollektif olarak geliştirilmesi ve örgütlenmesinin gereği hiç mesleğinin çıkarlarının korunması ancak ve ancak meslektaşlarla dayanışma içinde mümkün olabilmektedir. Cem karaca şarkısında "zengin kız" hayali kuran işçiyi; rehberlik mesleğinde sağlam konumlu acenteci arkadaş edinme, "hanutu" yüksek işler ve hayyaller peşinden koşma, "back-to-back" tur kapma durumlarına kısa vadede büyük meblağları kazanma isteğinin tezahürü bir vadede icra edilen faaliyetlerin orta ve uzun vadede işin öz niteliğine zarar verip vermediğine, mesleki hakların önem arz edip etmediğine, kişisel kurtuluşun kollektif kurtuluşa göre daha önemli olup olmadığının değerlendirilmesi olmadığı gibi; sorgulama dahi yapılmaz. Bilinmez ki kurtuluşu birilerinin meslek hakları için koşturmasını beklemekten ziyade; hepimiz haklarımız adına ilkeli ve sağlam ve bir arada dayanışma içinde durursak hiç kimselere "yakın olmanın", "onlara yaranmanın", "süklüm-büklüm olmanın" gereği kalmayacaktır. Hepimize dayatılan "minimum maliyet-maksimum karlılık" girdapından en az düzeyde etkilenecek bir meslek grubu olmak hepimizin elinde.... Düşük maliyet adına düşük hizmet satın alınması sonucu hayatlarımızın sürekli tehlikeye atıldığını hepimiz bağlı olarak; *Az mazot yakan araçların tercih edilmesi, *Az veya hiç maaş almayan kaptanların tercih edilmesi, *Az maliyetli otel ve restoranların tercih edilmesi, *Az maliyetli operasyonların tercih edilmesi, *Az maliyetli ören yeri ve müzelerin tercih edilmesi tesadüf mü? Hepsi ama hepsi çok ama pek çok ve daha çok ve en çok kar elde etmek için yapılmıyor mu? Bu denklemde kendi mesleğimizin durduğu veya duracağı yeri belirlemek için birbirimizden başka kimselere güvenmememiz gerektiği görülmedimüyor mu mi? Ölen, sakat kalan, hastalanan, kalp krizi geçiren, sigorta güvencesi olmayan, mağdur olan, gözü yaşlı eş ve çocukları kalan, yaşlılıkla-işsizlikle boğuşan meslektaşlarımızı düşünelim...Yıllardır dayanışma içinde olsa idik en azından bazılarının yaralarına merhem olamaz mıydık? "Çalışma koşullarını piyasa belirler" cümlesini bize ezberletenlere verilecek cevabımız ancak birbirimiz kollamakla tersine kuyusunu kazarak, ipini çekerek, işini-aşını çalarak ve "fiyat kırarak" ancak yukarıda sözü edilen "az maliyet" isteyenlere faydamız olur. Mesleğimizi yapılan tüm saldırılara rağmen tüm meslektaşlarımız adına kabul edilebilir ve saygın bir noktaya taşımanın temel yolu rehber kalmak olacaktır.Acenteci da olsan Birazcık güvensek birbirimize, biraz yanımızda-arkamızda-önümüzde ama dayanışarak durabilsek... Yani rehber kalarak.... Not1 1618 sayılı yasada yapılması tasarlanan değişiklikleri gerek elektronik post göndererek gerekse de ıslak imzalı olarak protesto eden tüm meslektaşlarımızı sevgiyle selamlarım...Tüm eş-dost-akrabayı da kampanyalara müdahil edelim... Not2Tüm rehber kalmış acenteci dostlarımızı tenzih ediyorum... 1053 Son Güncelleme 1150 Yarım Porsiyon Aydınlık 1984- Söz- Müzik Cem Karaca Sinemadan siz anlarsınız tiyatrodan, müzikten Heykel, resim, edebiyat sorulmalı sizden Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz ama ekonomik politika Karılarınızı döverken siz ne kadar bilimselsiniz. Bu Son Olsun 1969 – Söz Meriç Başaran, Müzik Mehmet Soyarslan Bugün sen çok gençsin yavrum Hayat ümit neşe dolu Mutlu günler vaad ediyor Sana yıllar ömür boyu Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni Doğarken ağladı insan bu son olsun bu son Namus Belası 1974 – Söz-Müzik Cem Karaca Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim Sevda Kuşun Kanadında 1988 – Söz-Müzik Cem Karaca Sevda kuşun kanadında Ürkütürsen tutamazsın Ökse ile sapanla vurursun da saramazsın Hayat sırrının suyunu Çeşmelerden bulamazsın Ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın Islak Islak 1992 – Söz-Müzik Cem Karaca Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine? Ne olur ıslak ıslak bakma öyle Saçını dök sineme derdini söyle Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle Deniz Üstü Köpürür 1973 – Söz Anonim, Müzik Cem Karaca Deniz üstü köpürür hey canım rinnan nay rinna rinna nay Kayığa binsem götürür hey canım hey Benim de şu cihana gelişim hey canım rinna nay rinna rinna nay Bir güzelden ötürü hey canım hey Unut Beni 1974 – Söz Pakize Başaran, Müzik Cem Karaca Unut beni unut arama Sakla bu mendili sakla Sakla bu mendili bu mendili sakla Sende kalsın anarsan bir gün eğer Akarsa gözlerindeki yaşı silersin Resimdeki Gözyaşları 1968 – Söz-Müzik Mehmet Soyarslan Bir gün belki hayattan Geçmişteki günlerden Bir teselli ararsın Bak o zaman resmime Tamirci Çırağı 1975 – Söz-Müzik Cem Karaca Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları Sen De Başını Alıp Gitme 1989 – Söz Cem Karaca, Müzik Nil Burak Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi. Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. Sende başını alıp gitme ne olur. Obur Dunya 1973 – Söz-Müzik Muhlis Akarsu Karnı büyük obur dünya Keder dolu acı dünya Ne gül koydun ne de gonca Yedin yine doymadın mı? Bence Artık Sen De Herkes Gibisin 1979 – Şiir Nazım Hikmet, Beste Cem Karaca Gönlümle baş başa düşündüm demin Artık bir sihirsiz nefes gibisin Şimdi ta içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin Hudey Hudey 1999 – Söz Pir Sultan Abdal, Müzik Pir Sultan Abdal & Cem Karaca Sen bir yanıl alma olsan Dalımda bitmeye gelsen Ben bir gümüş çövmen olsam Çeksem indirsem ne dersin Çok Yorgunum 1987 – Şiir Nazım Hikmet, Müzik Cem Karaca Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman. Beni o limana çıkaramazsın… Ceviz Ağacı 1987 – Şiir Nazım Hikmet, Müzik Cem Karaca Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Cem Karaca şarkı sözleri Anadolu Rock

işcisin sen işci kal şarkısı sözleri