🧑‍🎤 Anne Karnında Ikiz Bebek Gelişimi

Annekarnında omurilik açıklığının ameliyatla kapatılmasıyla bebek doğduktan sonra normal fonksiyonlarını yerine getirebilir. Kan uyuşmazlığı: Bazı gebeliklerde kan 59 Aylarda Anne Karnındaki Bebek Gelişimi Anne adaylarının özellikle en merak ettiği haftalar sırasıyla 28. ve 32. haftaların gerçekleştiği 8. ay; 32 ve HaftaHafta Bebek Gelişimi 13. Hafta. Fetus artık giderek daha fazla insana benzemektedir. Gözler kafanın yan taraflarından ortaya doğru kaymaya başlar. Savaş bebeğimiz, 27 haftalık, 790 gram olarak dünyaya gelen ikiz eşi erkek bir bebek. İkizini yoğun bakım sürecinde erken doğum sorunları nedeniyle kaybettik. Aslında sorunları en yoğun yaşayan, taburcu ettiğimiz Savaş bebekti. Savaş bebek 72 gün solunum cihazına bağlı kaldı. Kalp damar açılması dediğimiz duktus açıklığı için tedavi gördü. Anneadayının bunun önüne geçebilmesi için, 2. trimesterden itibaren 15 günde bir; 3. trimesterden itibaren ise haftada bir kontrole gitmesi önerilir. Hamilelik Döneminde Beslenme Hamilelik döneminde dengeli ve sağlıklı beslenme, bebeğin sağlıklı gelişimi ve anne adayının metabolizmasının güçlenmesi bakımından oldukça önemlidir. Doğumsırasında ise genellikle bebeğin ağırlığının 2500-4000 gram civarında olması normal kabul edilir. Doğum zamanı yaklaştığında 4500 gramdan fazla olan bebeklere iri bebek denir. Ultrason ile bebeğin boyu ilk aylardan sonra ölçülemez çünkü bebek anne karnında ayakta dik durur gibi düz şekilde durmaz, yuvarlak şekilde durur. Dolayısıylatek bebek 40 haftada doğarken, ikiz bebekler 36 haftada dünyaya gelebilmektedirler. Eğer gebelik üçüz ise doğum zamanı 32. hafta, dördüz ise 28. haftaya kadar düşebilmektedir. Özellikle anne adayının erken doğum ya da düşük yaşama riski yüksekse çoğul gebelikle birlikte süreç çok daha zorlu olabilmektedir. annekarnında bebek zeka gelişimi. Zekâ Testleri Ne Zaman Gereklidir? Çocuk sahibi olan her anne baba, çocuğunun sağlıklı olduğu kadar zeki olmasını da arzular. Hemen her anne baba da çocuğunun zekâsını merak eder. Çocuğun her becerisi, değişik durumlardaki problem çözme ve akıl yürütme tarzı, hep zekâ belirtisi Bebek40 haftadan ne kadar önce doğduysa, gelişim aşamalarına o kadar geç ulaşması gayet normaldir. Çünkü daha erken doğan bebeklerin, anne karnının dışında tamamlayacakları daha çok AnneBebek Dergisi: Karne Nasıl Ödüllendirilmeli? , Çocuk - Çocuklarda Psikolojik Gelişim - Okullar geçtiğimiz hafta tatile girdi. Evdeki en önemli gündem konusu şüphesiz karnenin DişHekimi Semra Güler Beşer, ağız ve diş sağlığının devamlılığını sağlamak için yaşam boyu etkili ve yeterli bakım gerektiğini söyledi. Annekarnında bebeğin gelişimini yüzeysel olarak anlatmaya çalıştık. 9. Haftadan sonrasını yani 9. aya kadar ki kısmı burada anlatmayacağız, zaten bu süreçte yeni bir organ oluşumu olmaz sadece mevcut sistemler ve organlar gelişir. belgesi-2856. lVyX0. İkiz Bebeklerin Anne Karnındaki Durumuİkiz bebeklerin anne karnındaki durumu tek bebeklerinkine çok benzemektedir. İlerleyen aylarda fark edilebilir ayrıntılar ve farklılıklar olduğu da bilinen bir gerçektir. Sonuçta ikiye bölünmüş olan yumurtalara sahip olan anne karnından bahsediyoruz. İlk haftalarda ikizlerin gelişimi başlamaktadır; ancak, bunun çok da farkında olmayabilirsiniz. İlk aydan sonra gözlemlenen farklılıkların olması – 8 Haftalık DurumBu dönem içinde bebeklerin boyutu yaklaşık olarak 1 inç uzunluğunda olmaktadır. Ağırlık olarak da 1 gramdan daha az olduklarını söyleyebiliriz. Yavaş yavaş organlar da gelişmeye başlamıştır. 6. haftadan itibaren de organların görülmeye başladığını fark – 12 Haftalık DurumBu dönem içinde gelişim çok hızlanmıştır. Her iki bebek de uzamaya başlamış ve ağırlıkları da yavaş yavaş artışa geçmiştir. Bu kadar erken haftalarda bile gelişim açısından ufak ufak tırnak yataklarının oluştuğu görülür. Cinsel organı oluşmaya başlamış, küçük küçük parmaklı, göz kapakları oluşmuş iki küçük yavrunuz – 16 Haftalık Durum Gelişim hızlı bir şekilde devam ediyor. Boyları yaklaşık olarak 6 inç uzunluğuna gelmiş durumda. Anne karnında her iki bebek de artık daha çok hareketli. Böbrekler işlev görmeye başladı ve midelerinin içinde bulunanlar ultrason ile gözlemlenmeye – 20 Haftalık DurumArtık ikiz bebekler ile hamilelik yolunun yarılandığını söyleyebiliriz. İki fetüs de artık bu haftadan itibaren vücut yapılarının belirgin halde oluşması ile yola devam ediyor. Beyinleri bu haftadan itibaren gelişecek tek organ olacak. Vücut olarak da bu aydan itibaren her iki bebek de gelişimine devam edecek. Psikolojik olarak da baktığımız zaman bu aylarda kardeşlik bağının da kurulduğunu ifade – 24 Haftalık Durum Hamilelik sürecinde bir dönüm noktası olan zamana geldik. Her bebek yaklaşık olarak bu dönem içinde 1 kilogram 250 gramlık ağırlığa ulaşacak. Vücutları koruyucu görevi gören ve tıpta lanugo olarak isimlendirilen tüyler ile kaplanmış durumda. Bu tüyler doğumdan sonra da kolaylıkla gözlemlenebilecek özellikte. Yüz hatlarının da tamamlandığını ifade edebiliriz. Ağız çevreleri de oluşmuş durumda. Bu dönemde ikiz olmaları sebebiyle her iki bebek de sarılı ve sıkışık bir şekilde alışılagelmiş pozisyonda anne karnında – 28 Haftalık Durum Genellikle prematüre bebeklerin doğduğu dönem tam da bu haftalara denk gelmektedir. İkiz bebekler için de bu dönem kritik bir zamana denk gelmektedir. Eğer bu ay kolaylıkla atlatılabilirse doğumdan sonraki yaşam da daha kolay olacak ve bebeklerin hayatta kalma oranı da yükselebilecektir. Bu aylar içinde bebeklerin ağırlıkları iki katına çıkar. Boy olarak da yaklaşık olarak 15 inç seviyesini görebiliriz. Göz kırpmalar bu dönemde başlar ve duyarlı olmaya yatkınlık gözlemlenir. Uyku döngüsü de her iki bebek için ayrı ve – 32 Haftalık DurumUltrason aracılığı ile artık ikizler çok rahatlıkla görülebilmektedir. Hızlıca büyüme de devam etmektedir. Artık 3 kilo civarında ve 16 inç boylarındadırlar. Kırışık bir cilt yapısı gözlemlenebilir ve kremsi bir yağ ile ciltlerinin korunması da bu dönemde sağlanır. Bu bebeklerin vücut ısısını korumak için bir önlemdir. Kemikler artık bu ayda demir ve kalsiyum depolamaktadır. İskelet artık tamamen oluşmuştur. Akciğer solunumu da dünyaya geldikleri zamanki gibi – 36 Haftalık Durum Artık doğuma yaklaştığınız bir dönemdesiniz. Kilo olarak 3,5 kilogram civarındadırlar. 18 inç boyutunda olan bebeklerin hala akciğer gelişimi devam etmektedir. Eller ve ayaklar tam olarak gelişmiş – 40 Haftalık Durum Bebekler artık bu dönemde çok daha güçlü durumda. Doğuma girmeye ramak kaldı diyebiliriz. Gebelik döneminde annenin yaşadığı stres; bebeğin zihinsel gelişimi, fiziksel sağlığı ve kişilik yapısına da etki edebiliyor. Hatta bebeğin yaşamının ilerleyen dönemlerinde kronik hastalıklara yatkınlığını artırabiliyor. Bu nedenle gebelik döneminde annelere mümkün olduğunca huzurlu ve stresten uzak bir ortam sağlanması gerekiyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Topçular Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Müjde Şekeroğlu, gebelikte anne adaylarının yaşadığı stresin bebeğe etkileri hakkında bilgi verdi. Stres anne karnındaki bebeği direkt etkiliyor Gebelikte yaşanan stresin kaynakları farklıdır. Deprem, sel, fırtına gibi doğal felaketler ya da savaş, terörizm gibi önlenmesi pek mümkün olamayan sebeplerden olabileceği gibi; aile içi şiddet, evde veya işyerindeki olumsuz insan ilişkilerinden de kaynaklanabilir. Sebebi ne olursa olsun, stres vücut dengesi için bir tehdittir ve beden orijinal koşula geri dönmek için çeşitli yapısal, işlevsel ve davranışsal cevaplar oluşturur. Bu da gelişmekte olan bebeğin zihinsel ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Beyin gelişimini olumsuz etkilemenin yanı sıra; erken doğum, bebeğin büyüme hızında yavaşlama, düşük doğum ağrılığı ve bebeğin baş çevresinde geri kalma gibi durumlar oluşturabilir. Stres anne ve bebeği 2 şekilde etkiliyor Anne karnında strese maruz kalan bebekler üzerinde yapılan çalışmalar, ilerleyen dönemlerde duygusal problemlerin ve davranış bozukluklarının görülme sıklığının yüksek olduğunu göstermektedir. Prenatal dönemde yaşanan stres anne ve bebek sağlığını iki farklı yönden etkiler. Birincisi stres hormonları salgısının artması ile vücut doğrudan etkilenir. İkincisi ise stres belirtileri yaşayan annede madde kullanımı, gebelik kontrollerine gitmeme gibi bilinçsiz davranışlar ile anne ve bebek sağlığı dolaylı olarak etkilenmektedir. Anne karnındaki bebeğin yaşadığı stresin neden olabileceği olumsuzluklar 1. Entelektüel aktivite ve problem çözme yeteneğinde azalma 2. Geciken dil edinimi 3. Düşük IQ skorları 4. Anksiyete bozukluğu 5. Hiperaktivite 6. Depresyon 7. Otizm 8. Şizofreniye yatkınlık Hamileliğin erken dönemlerinde yaşanan stres bebek için daha tehlikeli olabilir Stresin, gebeliğin arasında yaşanması durumunda etkilenme daha fazla olabilir. Annede artan stres hormonları plasentadan geçen kan akımını azaltarak oksijende azalmaya neden olabilir. Normal koşullarda plasenta, annedeki stres hormonunun bebeğe geçişini azaltır fakat uzun süreli devam eden stres durumunda plasentada stres hormonunu etkisiz hale getiren enzim azaldığından bebeğe geçen hormon miktarı artar. Artan stres hormonu bebeğin beyninde yapısal değişiklikler yapar ve bireylerin ileri evrelerdeki stres yanıtında artışa neden olarak psikopatolojik bozukluklara yatkınlığını artırır. Prenatal stres yaşamın ilerleyen dönemlerinde kronik hastalıklara yatkınlığı artırmaktadır. Epigenetik mekanizmalar yani çevresel koşulların hangi genlerin aktif olacağını belirlemesi kişinin dış görünüşünü ve sağlığını etkilemesine neden olur. Anne karnında yüksek miktarda kortizole stres hormonu maruz kalan bebekte sağlıksız gen aktivasyonları olabilir. Mesela kıtlık döneminde gebelik geçirmiş bir annenin bebeğinde obezite görülme ihtimali çok yüksektir. Çünkü genleri dış ortamda kıtlık varmış gibi çalışır ve yağ depolamaya eğilimli olur. Yüksek miktarda stres hormonu sağlıklı bağırsak florasını da bozarak bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Son zamanlarda, kordon kanındaki lökositlerdeki telomer uzunluğundaki bir değişikliğin, gebeliğe özgü stres ile ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Yapılan çalışmalar ile prenatal strese maruz kalmanın daha kısa telomer uzunluğuyla ilişkili olduğunu tespit edilmiştir. Telomer kısalmasının insan hücresinin ömür uzunluğunun kısalmasında evrensel bir rol oynadığı ve bu durumun da yaşlanma üzerindeki rolleri yapılan çalışmalarla doğrulanmıştır. Yani; anne karnında yaşanan stres, vücudu yetişkin dönemindeki strese daha dayanıksız hale getirmektedir. Özellikle aile içi şiddet ve iletişimsizliğin neden olduğu strese maruz kalan anne adayının bebeği ileride zor bir kişilik yapısına sahip olma ihtimali yüksek olduğundan, ailesi ve toplum açısından stres nedeni olabilecektir. Gebelik süreci ve doğum şekli, çocukluk ve ergenlik dönemini, yetişkinlikteki davranış ve duygusal süreçleri, kişilik yapısını, hayatla ve olaylarla baş etme şeklini, tüm ilişkilerimizi yani kısacası tüm insanlık tarihini etkiler. Bu nedenle gebelik döneminde annelere mümkün olduğunca huzurlu ve stresten uzak bir ortam sağlamak birey ve toplum sağlığı açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır. Error 522 Ray ID 73847b29dedf0b84 • 2022-08-10 000610 UTC AmsterdamCloudflare Working Error What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 73847b29dedf0b84 • Your IP • Performance & security by Cloudflare Gebe bir kadın bebeği ile ilgili pekçok değişik şeyi merak eder. Hamileliği sırasında bebeğin sağlığı ile ilgili meraklar doğal olarak önceliklidir. Ancak bebeğin iyi olduğu öğrenildikten sonra ilgi ve merak diğer konulara yönelir. Bebeğin büyüklüğü, boyu, kilosu, duruş şekli gibi değişik pekçok durum merak uyandırır. Anne adayını heyecanlandıran ve ilgisini çeken konulardan bir diğeri de bebeğinin kendisini duyup duymadığı, canının acıyıp acımadığı gibi duyular ile iligli olan 5 ana duyu vardır. Bunlar dokunma, tat alma, koku alma, işitme ve görmedir. Bu beş duyu bireyin dış dünya ile olan ilişkilerini düzenler. Duyuların anne karnındaki gelişimini tam anlamı ile bilebilmek doğal olarak olanaksızdır. Ancak gözleme ve hücresel incelemeye dayalı çalışmalar ile bunların gelişimi hakkında fikir Anne rahmi bebeğin dış dünyadan tamamen izole olduğu bir ortam değildir. Rahim içinde sürekli bir aktivite ve uyaranlar mevcuttur. Bu bebeğin tüm gelişimi için olması gereken bir durumdurAnne karnındaki yaşamda gelişen ilk duyunun dokunma olduğu düşünülmektedir. Dokunma duyusu insanın dış dünya ile iletişiminin temel dokunma hissinin 8. gebelik haftası gibi çok erken bir dönemde başladığı düşünülmektedir. İlk dokunma hissi genelde ağız çevresinde ve yanaklarda ortaya çıkar. Bu haftada bebeğin yanağını oluşturacak olan kısmına tek bir saç teli dokunulduğunda bile bunu hissedebileceği kabul edilmektedir. Onuncu haftada genital bölgede, 11. haftada avuç içlerinde ve 12. haftada ayak tabanlarında dokunma hissi ortaya çıkmıştır. Bu bölgeler aslında erişkinlerde en fazla duyu reseptörlerinin bulunduğu dokunmaya en hassas noktalardır. Onyedinci haftaya gelindiğinde karnın ve kalçaların tamamı dokunmaya karşı vücudunun en büyük organı nedir diye sorulduğunda değişik cevaplar verilir. Oysa bu organ cildimizdir. İnsan cildi pekçok değişik uyarıyı yorumlayabilen çok sayıda algılayıcı ile donatılmıştır. Ancak cildimizin algıladığı temel uyarılar sıcak, soğuk, basınç ve ağrıdır. Anne karnındaki bebek 32. haftaya ulaştığında vücudunun her bölgesi bu 4 temel uyarana cevap verecek gelişimi tamamlamış durumdadır. Buna karşılık bebeklerin ağrıyı algılayıp algılamadıkları konusunda elde yeterli veri alma Tat duyusu erken gelişen duyulardan birisidir. Tat almadan sorumlu olan algılayıcılar gebeliğin 13-15. haftasında mevcuttur ve bunların yapısı erişkinlerinki ile hemen hemen aynıdır. Bu nedenle bebeğin bu haftadan itibaren değişik tatları ayırt edebildiği sıvısı sürekli yapım ve emilim halinde olan dinamik bir sıvıdır ve bebek sürekli olarak bu sıvıyı yutmaktadır. Amniyon sıvısı içinde değişik tatlara sahip olan purivik asit, laktik asit, sitrik asit, creatinin, üre, proteinler ve tuzlar vardir. Son dönemlere ulaşıldığında bebeğin 24 saat içinde yuttuğu amniyon sıvısı miktarı neredeyse 1 litreye yaklaşmaktadır. Amniyon sıvısının içeriği tıpkı anne sütünde olduğu gibi annenin yediği besin maddelerinin tat ve aromalarını da taşır. Yapılan gözleme dayalı incelemelrde anne adayı tatlı besinler tükettikten sonra bebeğin yutma hareketlerinde artış, acı ve ekşi besinler tükettiğinde bu hareketlerde bir miktar azalma olduğu görülmüştür. Bu durum bebeğin annekarnındayken değişik tatları ayırtedebildiği tezini alma Tat ve koku aslında birbiri ile bağlı duyulardır. Biri olmadan diğer tam anlamı ile anlaşılamaz. Son dönemlere kadar anne karnındaki bebeğin koku alma duyusunun işlevsel olabileceği düşünülmüyordu. Çünkü kokunun hava ile taşınan ve nefes alıp verme ile ayırdedilebilen bir duyu olduğu kabul edilmekteydi. Ancak son yapılan araştırmalar bunun doğru olmayabileceğini, bebeğin burnundaki koku almadan sorumlu algılayıcı sistemlerin zannedildiğinden daha karmaşık olduğu fark burnu gebeliğin 11-15. haftaları arasında oluşumunu tamamlar. Bu sırada amniyon sıvısı bebeğin tüm ağız, burun, geniz ve akciğer yapısı içinde dolaşır ve bebeğe değişik tat ve kokuya sahip maddeleri taşır. Bu maddeler direkt olarak tat ve koku almadan sorumlu algılayıcı hücreler ile temas halinde bulunarak onları uyarırlar. Bu nedenle bebekler daha anne karnındayken değişlik kokuları tanıyıp ayırt ve arkadaşları anne karnında kokuların öğrenilmesi ile ilgili direkt ve indirekt kanıtlarla ilgili yaptıkları araştırmalarda şaşırtıcı sonuçlar elde etmişlerdir. Bunlardan birisi de kahvedir. Anne adayı kafeinsiz ya da normal kahve içtiğinde bebeklerin kalp atım hızı ve soluk alıp verme şekillerinde değişimler gözlenmiştir. Bunun kahvenin kokusuna bağlı olup olmadığı kesin değildir ancak kahvenin keskin kousunun da rolü olduğu ileri doğan bebeklerin anne sütünün kokusuna karşı zaafları olduğu bilinmektedir ve bu durumun açıklaması olarak anne karnındayken sütün içeriğine benzer bir kokuyu hafızalarına aldıklarına şekilde değişik insan ve hayvan gözlemlerinde de bebeklerin annelerini kokusundan ayırtedebildikleri saptanmıştır. Bütün bu gözlemler bebklerin anne karnındayken bazı kokuları hafizalarına yerleştirdikleri tezini Anne karnındaki bebek amniyon sıvısı, rahim duvarı, anne adayının karnı gibi pekçok bariyerin arkasında bulunmasına rağmen rahim içi sessiz bir ortam değildir. Bebek burada pekçok titreşim ses ve harekete maruz arahim içindeki yaşam oldukça gürültülü sayılabilir. Annenin damarlarından geçek kan, barsak ve mide sesleri rahimiçindeki bebeğin karşılaştığı temel seslerdir. Bunların dışında anne adayının ve diğer kişilerin sesleri de bebeğe direkt olarak ulaşır. Tüm bu sesler içinde doğal olarak en güçlüsü bebeğin annesinin kulağı 8. haftada oluşmaya başlar. Duyma yeteneğinden sorumlu olan kemikler ve ses iletisini beyine taşıyan sinirler büyük ölçüde oluşumunu tamamlar ancak bu gelişim 24. haftada tamamlanır. 25. haftadan itibaren bebek annesinin sesini duyabilmektedir 27. haftada ise annesinin sesi dışında dışarıdan gelen seslere ve hatta babasının sesini bile duyup tepki verebilir. Ancak hem içinde bulunduğu ortam hem de bebeği içinde bulunduğu amniyotik sıvının olumsuz etkilerinden koruyan kremsi tabaka olan verniksin kulaklarını tıkaması nedeni ile sesleri büyük bir olasılıkla boğuk olarak seslere verdiği tepkiler de değişkendir. Ani kapı çarpması ya da benzeri şiddetli bir ses bebeğin anne karnında aniden sıçramasına neden olabilir. Benzer şekilde 5 saniye süre ile anne karnına uygulanan yüksek frekanslı bir ses bebeğin hem kalp atım hızında hem de genel hareketliliğinde 1 saate kadar varan artmaya neden yandan reaktif duymaadı verilen durum biraz daha farklıdır. Burada işitme kulaktaki kemikler yardımı ile değil ses dalgalarını cilt ve kemikte yarattığı titreşimler yardımı ile gerçekleşir. Anne karnındaki bebeklerin 16. gebelik haftasından yani işitme sisteminin tam olarak gelişimini tamamlamasından 8 hafta öncesinden itibaren ultrasonda seslere yanıt vermesinin açıklaması bu şekilde sonra bebeğin annesinin sesine olumlu tepki vermesi ve genelde annesinin sesini duyduğunda sakinleşmesi rahim içi yaşamda aşina olduğu ve en iyi bildiği sese verdiği Anne karnındaki yaşam sırasında en son gelişen duyu sistemi görmedir. Bebeğin göz kapakları 26. haftaya kadar kapalıdır. Bu sire içinde görmeden sorumlu temel birim olan retina gelişimini tamamlar. Yirmi altıncı hafta civarında bebek gözlerini açmaya başlar ve göz kırpabilir. Doğumdan hemen sonra bebek yaklaşık 30 santimetre uzaklığa kadar net bir şekilde görebilir. Bu mesafe emzirme sırasında anne ile bebeğin yüzü arasındaki yaklaşık karnındaki bir bebeğin görme işlevini test etmek olanaksızdır. Ancak erken doğan bebeklerde yapılan incelemeler 28 -34 haftalar arasında doğan bebekler incelendiğinde bu bebeklerin objeleri yatay ve düşey düzlemde 31-32. haftadan itibaren takip edebildiklerini göstermektedir. 33-34. haftada ise bu takip yeteneği zamanında doğmuş bir ebeğinki ile gözleri 26. haftaya kadar kapalı olmakla birlikte anneadayının karnı üzerine uygulanan güçlü bir ışık kaynağına kalp atışlarında bir hızlanma ile yanıt verir. Gerçekte rahim içi mutlak karanlık değildir. Tıpkı sesleri geçirdiği gibi ışığıda geçirmektedir. Ancak bu geçirgenlik ses ile kıyaslandığında çok daha azdır. Buna rağmen bebek gündüz ile geceyi rahatlıkla ayırt yumurta ikizleri 26-27. haftadan itibaren anne karnında birbirlerini görebilirler, birbirlerine dokunabilirler va hatta el ele haftadan itibaren bebeklerin göz bebekleri ışığa tepki vererek büyüyebilir ya da küçülebilir.

anne karnında ikiz bebek gelişimi