🍻 Unutma Aynı Gökyüzü Altında Bir Direniştir Yaşamak

6dFvzKF. Posts Ask me anything Archive fthlc Yok, öyle umutları yitirip, karanlıklara savrulmak; unutma aynı gökyüzü altında,bir direniştir yaşamak. Nazım Hikmet Ran via fthlc More you might like “Çünkü hayat, birinin tüm kalbiyle senin yanında olduğunu bildiğinde güzelleşiyor.” -Can Yücel canyucel askainanin siirleopun umut Dışarıya yağmur Yüreğime hasret Fikrime sen… Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden Bir bilsen… Cemal SÜREYYA şiir şair edebiyat aşk yağmur hasret şiirleöpün siirleopun cemalsureyya holaninrenkleri “Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım; Yanında ihtiyarlamak istiyorum.” Turgut Uyar turgut uyar şiir sevgi aşk love edebiyat cemalsureyasiirleri “Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan Boynuna sarılamadan Yüzüne dokunamadan Sadece seviyorum.”- Cemal Süreya cemalsüreya şiir sevin şiirleöpün seviyorumseni Saat 3 Saat gecenin üçü Sen sıcacık yatağında uykunun en tatlı yerindeyken Ben yine bomboş sokaklarda, Senin hayalinle yürüyorum kendimi bilmeden Belki de sen tatlı bir rüyadasın şu anda, Ama ben yine isyanlardayım yokluğunda Cebimde son dal sigaram var Kıyamıyorum yakmaya senin beni yaktığın gibi Önümde uzunca,ıssız bir sokak belirdi Korkuyorum girmeye Ama benim korkum ölmek değil gülüm Tek korkum senden ayrı kalmak Hoş yaşarken de senle olamıyorum ama neyse Seni yılda bir kere de olsa, Uzaktan uzağa bir dakika görmek bile yetiyor şu gönlüme Bir gece daha böyle bitti Aklımda bir tek sen dolaştım kendimi bilmeden Güneş doğuyor artık yavaş yavaş O bomboş sokaklar birden dolmaya başladı Halimi görenler acır gibi bakıyorlar yüzüme Bilmiyorlar bu hırçınlığımın sebebini Anlamıyorlar seni ne çok sevdiğimi… Ahmet Gündüz şiirleöpün şiirlekalın şiirlesevin sevdiğinizi Ahmet Gündüz Saat3 şiir mısra platonik duygular fthlc — Ümit Yaşar Oğuzcan - Ondördüncü Mektup Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, kulüp dergisinin Aralık sayısında siyah beyazlı camiaya ve taraftarlara seslendi. Orman Nâzım Hikmet'in şiirinden alıntı yaptığı yazısında, "Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak" dedi. Beşiktaş Dergisi'nde yayımlanan yazıda UEFA Avrupa Ligi'nde oynanan Sarpsborg maçına da değinen Orman, "UEFA Avrupa Ligi I Grubu'nda beşinci karşılaşmasına çıkan futbol takımımız, ilk yarısında 2-0 geriye düştüğü maçın ikinci yarısında müthiş bir mücadele göstererek Sarpsborg'u 3-2 mağlup etti. Bir yandan gruptan çıkma adına umutlarımızı güçlendirirken, bir yandan da kenetlenerek terimizin son damlasına kadar mücadele ettiğimizde neleri başarabileceğimizi göstermesi açısından bu galibiyetin çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi. Orman'ın Beşiktaş Dergisi'nde yayımlanan yazısının tamamı şöyle; "UEFA Avrupa Ligi I Grubu'nda beşinci karşılaşmasına çıkan futbol takımımız, ilk yarısında 2-0 geriye düştüğü maçın ikinci yarısında müthiş bir mücadele göstererek Sarpsborg'u 3-2 mağlup etti. Bir yandan gruptan çıkma adına umutlarımızı güçlendirirken, bir yandan da kenetlenerek terimizin son damlasına kadar mücadele ettiğimizde neleri başarabileceğimizi göstermesi açısından bu galibiyetin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Unutmayalım; Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde ilk üç maçından da galibiyetle ayrılarak üçte üç yapan, grubunu namağlup bitiren, lider tamamlayarak ilk on altıya kalan, grup aşamalarında en çok gol atan, deplasmanda tüm maçlarını kazanan, en yüksek puana ulaşan Türkiye'nin ilk ve tek takımıdır. Daha da iyisini yapacak güçteyiz. "Bir direniştir yaşamak" Elbette bazen sıkıntılı ve zor günler geçirebiliyoruz. Her ailede, her camiada arada zor günler yaşayabilir, yaşayacaktır da... Fakat aile olmanın gereği, camia olmanın zorunluluğu, işte bu sıkıntılı günlerde futbol takımımız gibi kenetlenmektir. Ortak amacımız, Beşiktaşımız için tek yürek olabilmektir... Beşiktaş Ailesi olarak tek yürek olmayı sürdürdüğümüzde tarihimize yeni zaferler ekleyeceğimizden şüpheniz olmasın. Yarıştığı tüm kulvarlarda büyük hedefleri olan takımımız, bu hedeflerini sizlerin yürekten vereceği destek ve inançla gerçekleştirecektir. Sadece futbol takımımız değil, tüm takımlarımız ve hatta kulübümüz açısından da birlik ve beraberliğimiz, Siyah Beyaz bayrağımızı en yükseklerde dalgalandırmamızı sağlayacaktır. Beşiktaşlı olmak, ayrıcalıktır. Beşiktaşlı olmak, ilkelerimizi oluşturan emeğe saygıdır. Beşiktaşımız için zaman ayıran, düşünce üreten, hizmet veren her bir Siyah Beyaz sevdalısının emeğine saygımızı göstermek, bizleri güçlü bağlarla birbirimize bağlarken bir yandan da, topluma örnek davranış modelimiz olmaya devam edecektir. Topluma örnek olan bu kültürümüz, bizden sonraki nesillere bırakacağımız en değerli yaşamsal öğüdümüz olacaktır. Yazımı değerli şair Nazım Hikmet Ran'ın şu sözleriyle bitirmek istiyorum "Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak." Prof. Dr. Selçuk Erez. İstanbul Tabip Odası Başkanı. Demiş ki İnsan olmanın gereği, savaşa, savaşlara karşı durmaktır. Kürt sorunu savaşla, şiddetle çözülemez. Ve Selçuk Erez hakkında barış istediği için dava açılmış *. Peter Preston. İngiliz gazeteci ve yazar. The Guardian gazetesinin yirmi yıl genel yayın yönetmenliğini yaptı. Kendisiyle kısa adı IPI olan Uluslararası Basın Enstitüsü Yürütme Kurulu’nda uzun yıllar çalıştım. The Guardian’daki köşe yazısında demiş ki Bu dünya rekorunu bir kenara yazın ve dövünün En son kayıtlara göre, şu anda Türkiye’nin cezaevlerinde 126 gazeteci var. Bu sayı Çin, İran ve Mısır’ın toplamından fazla. Ve başarısız darbe girişiminden bu yana 2500 kadar Türk yazar, editör ve radyo-televizyon yayıncısı işinden oldu. Ahmet ve Mehmet Altan, biri eski bir yayın yönetmeni ve tanınmış bir romancı, diğeri iktisatçı ve saygın bir köşe yazarı olan kardeşler, abuk sabuk suçlamalarla hapiste tutuluyorlar. Yedi yıl önce, Çetin Altan hayattayken, Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşlı adama entelektüel cesareti için bir ödül vermişti. “Türkiye artık Çetin Altan’ı 300 kez yargılayan bir ülke değil’’ demişti Erdoğan, “Eğer eleştiriye tahammül edemezseniz ileriye gidemezsiniz.” Şimdi, Türkiye geriye gidiyor. Aslı Erdoğan. Hapiste. Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılışında okunan mesajında demiş ki İstanbul’da bir cezaevinden, akıl hastanesiyle eski cüzzam hastanesi arasında sıkışmış, 'Kadın Tutukevi'nden sizlere, edebiyatçılara sesleniyorum. Taşların, betonun, dikenli tellerin arasından, bir kuyudan seslenir gibi Burada benim ülkemde, akıl almaz bir hoyratlıkla çürümeye terk edilen “vicdan”, neredeyse alışkanlıkla, ... öldürülmeye çalışılan HAKİKAT. Nasıl başarıyor, bilmiyorum ama edebiyat her diktatörü eninde sonunda yenmeyi başarmıştır. Kendi kanımızla yazdığımız “edebiyat” - ki ben buna HAKİKAT diyorum. Edebiyat diktatörleri yener ve kelimelerin özgürlüğü pazarlığı tabi değildir ​Heinrich Riethmüller. Alman Yayıncıları Derneği Başkanı. Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılışında sözü Türkiye’ye getirerek demiş ki Kelimelerin özgürlüğü bizim için bir insan hakkıdır ve pazarlığa açık değildir. Can Dündar. Hapis cezası var. Sürgün’de yaşamaya başladı. Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılış töreninde demiş ki Biz yazarlar, nereden ve kimden gelirse gelsin, kime uygulanırsa uygulansın her tür darbeye ve diktaya karşıyız. Bizler dil, din, inanç, cinsiyet, etnisite, hiçbir ayrım gözetmeksizin düşünce ve ifade özgürlüğünden yanayız. Ne darbelere ne de baskı rejimlerine ne savaşa tarafız. Olmadık, olmayacağız! Böyle bir ülkede demokrasi, hukuk ve özgürlükten hala söz edebilir mi? Ali Bulaç. Silivri’de 'FETÖ' üyeliği iddiasıyla tutuklu. Bulaç’ın gözaltında ifadesi alınırken bir polis kendisine hakaret edip diyor ki Reis’in kadrini bilmediniz Ali Bulaç, daha çok sürüneceksin! Mehmet Bekaroğlu. CHP milletvekili. Silivri Cezaevi’nde yatan Ahmet Altan, Mehmet Altan, Murat Aksoy, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Şahin Alpay ve Mustafa Ünal’ı ziyaret etti, anlatılanları şöyle paylaştı CHP milletvekili Bekaroğlu, gazetecilerin en çok yakındıkları konunun mektup yasağı olduğunu söyledi. “Mektup gönderemiyorlar, mektup alamıyorlar” dedi. Bekaroğlu, “Hayatları kitap olan bu insanlara kitap da verilmiyor” diye ekledi. Mehmet Altan’ın mahkeme dosyasını birlikte incelediklerini söyleyen Bekaroğlu, “Altan, bir üniversite hocasıdır. 17-25’in bir müdahale olduğunu anlamalıydı” gibi hukukla izah edilemeyecek ifadeler olduğunu kaydetti. Bekaroğlu, “Hukuku katleden kararlar var” dedi. Tedavilerle ilgili aksamaların olduğunu belirten Bekaroğlu, Ali Bulaç’ın kan şekerinin 500’ün altına düşmediğini, Bulaç ve Şahin Alpay’ın rahatsızlıkları nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını aktardı. ** Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma Aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve insan haklarına ilişkin son bir not Aralarında Article 19, Uluslararası Af Örgütü, Sınır Tanımayan Gazeteciler, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gazetecileri Koruma Komitesi, Sansür Endeksi Komitesi ve Yazarlar Birliği PEN uluslararası şubesinin yanı sıra Britanya, ABD, Almanya, İsveç, Danimarka kollarının da bulunduğu 26 kuruluş dedi ki “Türkiye İnsan haklarını ihlal eden OHAL kaldırılmalı!” İşte böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Böyle bir ülkede demokrasi, hukuk ve özgürlükten hala söz edebilir mi? Hayır. Nazım Hikmet’in dediğini sakın unutmayın Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma Aynı gökyüzü altında,bir direniştir yaşamak. - * 20 Ekim 2016 tarihli Cumhuriyet’te Ayşe Yıldırım’ın Neden Barış İstedin Davası başlıklı haberi. ** 20 Ekim 2016 tarihli Cumhuriyet’te İklim Öngel’in “Polisten gazeteciye SÜRÜNECEKSİN!’ başlıklı haberi. - “Yok Öyle Umutları Yitirip Karanlıkta Savrulmak. Unutma Aynı Gökyüzü Altında Bir Direniştir Yaşamak” Sözünün Nâzım Hikmet’e Ait Olduğu İddiası Doğru Değil Bugün, Nâzım Hikmet’e 15 Ocak 1902 – 3 Haziran 1963 atfedilen, oldukça popüler bir sözü konu edeceğiz. Nâzım Hikmet’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılan “Yok, öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak… Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak” vecizesini inceleyeceğiz. Pek çok sosyal medya kullanıcısının araştırmaya hiç gerek duymadan sözü Nâzım Hikmet imzasıyla paylaştığına şahit oluyoruz. Bir hayli etkileşim alan bu paylaşımlar vesilesiyle söz, Nâzım Hikmet’le neredeyse özdeşleşmiş durumda. Alıntıyı çeşitli görsellerle birleştirip caps şeklinde paylaşanlar da mevcut Bahse konu olan sözün Twitter, Ekşi Sözlük, Tumblr, Facebook gibi sanal mecraların yanı sıra, aforizmadan hallice “söz”ler ihtiva eden sitelerde de kendine yer bulduğunu görüyoruz. Tüm sosyal medya kullanıcılara nazaran daha dikkatli ve hassas davranmasını beklediğimiz Nazım Hikmet Kültür Vakfı’nın da aynı yanlışlığa düştüğüne şahit oluyoruz Tüm bu aktarımların aksine, sözün Nâzım Hikmet’le herhangi bir bağlantısı bulunmuyor. Şairin, YKY tarafından derlenen Bütün Şiirleri’ni taradık ancak bahsi geçen ifadeye dair bir bulguya ulaşamadık. Yine yaptığımız taramalar sonucunda, Nâzım Hikmet’in içinde direniş sözcüğü geçen bir şiirinin bulunmadığını tespit ettik. Görünen o ki şair, hiçbir şiirinde direniş kelimesini kullanmayı tercih etmemiş. Yapılan taramada anılan vecizenin 2013 yılı öncesinde İsmet Özel’e ait olduğu iddiasıyla ya da isimsiz şekilde paylaşıldığı anlaşılıyor. 2014 yılı içerisinde bahse konu ifadeler bir anda Nâzım Hikmet’e ait hâle gelmiş. Sözün kime ait olduğu tespit edilemiyor. “Yok Öyle Umutları Yitirip Karanlıkta Savrulmak. Unutma Aynı Gökyüzü Altında Bir Direniştir Yaşamak” Sözünün Nâzım Hikmet’e Ait Olduğunu Zanneden Yazarlar Bu hataya düşen köşe yazarlarından tespit edebildiklerimiz Cumhuriyet’teki “Aydınlanmacı liseliler” başlıklı yazısıyla 12 Haziran 2016 Zeynep Oral Karabük Postası’ndaki “Yaşama İz Bırakanlar” başlıklı yazısıyla 16 Ekim 2020 Atilla Çilingir Görünüm Gazetesi’ndeki “Bunlar Da Geçer” başlıklı yazısıyla 30 Mart 2020 Ahmet Güdücüoğlu T24’teki “Aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak!” başlıklı yazısıyla 21 Ekim 2016 Hasan Cemal “Güç kendi içinizde” başlıklı yazısıyla 12 Eylül 2020 F. Zehra Okşar Milliyet Ege’deki “Kale’nin baklası” başlıklı yazısıyla 10 Mayıs 2020 Bülent Buda “İskilip turşusundan aşı yapamaz mıyız?” başlıklı yazısıyla 25 Mart 2020 Selahattin Demirel “Nazım Hikmet 116 Yaşında…” başlıklı yazısıyla 15 Ocak 2018 Elvan Karaçay Çeşme Gündem’deki “Bugün Pazar” başlıklı yazısıyla 31 Mayıs 2020 Atilla Köprülüoğlu “Fazıl Say’ın Notalarından Doğan Coşku Selimiz” başlıklı yazısıyla 21 Ağustos 2019 Çiğdem Metin “Yaşamak bir direniş…” başlıklı yazısıyla 9 Temmuz 2018 Tayfun Çağra Ayrıntı Gazetesi’ndeki “Köşe Başlarını Tutan Eziklere Direnin” başlıklı yazısıyla 15 Ocak 2018 Nazmi Şentürk “Betonla mı besleneceğiz?!..” başlıklı yazısıyla 16 Aralık 2017 Ahmet Tolgay Akşam gazetesi eski köşe yazarı ve sunucu İsmail Küçükkaya’nın da 23 Eylül 2014 tarihli sosyal medya paylaşımıyla söz konusu bilgi kirliliğine ortak olduğunu görmekteyiz. Eski BJK Başkanı Fikret Orman da sözü Nâzım Hikmet’e izafe etmişti. İlgili Yazılar

unutma aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak